8 Ağustos 2012 Çarşamba

Gıda

GIDA SEKTÖRÜ
İmalat sanayi içinde tarıma dayalı bir alt sektör olarak değerlendirdiğimiz gıda sektörü, uluslararası anlamda 5 sektöre ayrılmıştır.
1 Et ve Et Ürünleri Sanayi,
2 Süt ve Süt Ürünleri İşleme Sanayi,
3 Un ve Unlu Mamuller Sanayi,
4 Şeker ve Şekerli Mamuller Sanayi,
5 Bitkisel Ürünleri Sanayi,
şeklinde ayırmamız doğru olacaktır.
-Et ve et ürünleri -
Türkiye'deki hayvancılık kesiminin işletme sayısının sadece %0.05'i büyük ölçekli firmalardan oluşurken geri kalan %99.5 civarındaki işletme sayısı ise küçük ölçeklidir. Çoğu sğır ve küçük hayvanlar düşük verimlerde sektöre katıldığı için, küçük ölçekli sektörlerde pek büyüme olmamış hatta sektörde de düzenli bir büyümenin önüne geçmiştir bu durum.
Son yıllarda ise artan 'fast food' kültürü sosis, salam, sucuk gibi et ürünlerine olan ihtiyacı arttırmış bu sayede sektörün üretimine olan talebi de arttırmıştır.
-Süt ve süt ürünleri-
Süt ürünleri, hayvancılık kesimlerinin 5'te 1'ini oluşturmaktadır. AB ülkelerinde ise bu oran hemen hemen %50 civarındadır. Beslenmede önemli bir yere sahip olan süt ve süt ürünlerinin üretimi halkımızın ihtiyacını karşılayacak durumda değildir. Toplam üretimin %66 inek, %21, %10 koyun, %3 manda sütü oluşturmaktadır. 1986 yılından bu yana süt ve ürünleri sektöründe ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde üreticilerin gelirini güvenceye alan fiyat tespiti, sübvansiyon, destekleme alımı ve depolama sistemlerini kapsayan bir ortak piyasa düzeni kurmuştur.
Ayrıca kültürümüze özgü yoğurt gibi bir Gıda besinin düşük pazarlama düzeyi başka ülkelerin bu gıda ürününü sahiplenip pazarlamalarına neden olmuştur.
-Un ve un mamulleri-
Un mamullerinin en belirgin olan gıdası ekmek ve diğer un maddeleri öğütülme işlemiyle elde edilir. Ülkemizde çok fazla un fabrikalarının bulunması daha sonraki süreçte atıl kapasitelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca dünya üzerinde un tüketiminde Rusya'dan sonra 2. Sırada olduğumuzu da hatırlatmamız lazım. Arap ülkelerinin yüksek talep potansiyerli bu sektörü ayakta tutmaktadır.

-Şeker ve şekerli mamuller-
Ülkemizde başlarda şeker fabrikaları hep kamunun elinde tekel olmuştur, KİT'ler tarafından işletilmiş bir sektör olmuştur. İlk şeker fabrikası Cumhuriyet döneminde kurulmuştur. Alpullu, Tokat, Eskişehir'de olmak üzere şeker fabrikaları kurulmuştur. 1935 yılında Ziraat Bankası, Sümerbank ve İş Bankası'nın katılımıyla kurulan "Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi" tarafından tek bir kuruluş halinde birleştirilmiştir Sonraki yıllarda diğer fabrikaların da katılımıyla bugün toplam 16 adet şeker fabrikamız bulunmaktadır. Sektörün dövize karşı esnek olması fiyatları oldukça yükseltebilmektedir, bu sektörün en önemli sorunlarındandır.
-Bitkisel ürünler-
Ham olsun işlenmiş yağ olsun her zaman arz talebi aşmış ve bu durum üretim fazlasına neden olmuş atıl kullanım yaratmıştır. Fakat AB süreci ile ilgili ilişkilerde artık bitkisel sektörler daha verimli kullanılmaya başlanmış ve daha potansiyelli üretimler olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder